 |
| Athena'nın Pis'i bu yılın en iyi albümlerinden |
Türkçe albümleri düşünmek kafa yoruyor. Bu sene ayrı bir zevkli. Kurban'ın Sahip'i de çok beklediğim ve dinlediğim bir albümdü ama itiraf etmeliyim ki benim listemdeki aslan payı Athena'ya ait. Nedeni, albümün beklentimin çok üstünde olması diyebilirim. Artık ska yaptıklarını söyleyemeyiz belki ama, alternatif rock sularında Athena'nın gemiye şahane yol aldırdığına da şapka çıkarabiliriz herhalde.
Sevmekten hiç vazgeçmediğim, şarkılarından hiç bıkmadığım grubun bu seneki bombası Pis albümü. Babalarını kaybettikten sonra "Kayıp" şarkısını yapıp bir süre ortadan toz olmuşlardı. Onlar hakkında aylarca efsaneler duyduk, "Londra'dalar", "Kayıttalar", "Dönecekler..", "Yok, dönmediler"... Kendilerini toparlayıp, işleri yoluna koymaları zaman aldı. En sonunda Mayıs ayında Pis raflarda yerini buldu, "Serseri Mayın" da dillere yerleşti. O dönem röportajları, çekimleri çok eğlenceli olmuştu ama hepimiz albümün tamamına çok sağlam bağlanmıştık.
Çok güzel albüm, Pis. Tek kusuru, çok düşük kaydedilmesi. Bir ara ilk baskıların düşük, sonrakilerin biraz daha yüksek kaydedildiğini duymuştum ama bende ilk dönem olduğu için, sürekli sesi açmak zorunda kalıyorum. (Bu konuda tavsiyem, TTNet Müzik'in legal albüm indirmeye yarayan sitesidir, üye olup cüzi miktarlara albüm indirebildiğiniz bu sitede Pis'in kayıt kalitesi hayli yüksek.) "Kalb-i"nin hastasıyım, belki "nalakası var argadaş" diyeceksiniz ama MFÖ'nün "Sude"sini hatırlatıyor, belki ondan. "Arsız Gönül" ikinci klip için enfesssss bir seçim. Sevdiğimiz simalar, coşkun görüntüler.. "Tersine" albümü dinlerken daha ilk zamanlarında beni diyar diyar dolaştırmış, gözlerimi dolduran bir sarhoşluk şarkısı. "Serseri Mayın"a zaten diyecek yok.
Altı aydır sürekli iPod'da duruyor, dönüyor albüm."Kalb-i" ve "Pis" arasında gitgellerdeyken, rotayı artık tamamen "Pis"e kırmış vaziyetteyim. Ucundan, kıçından, bir yerinden ya da tamamından bana aitmiş hissi veriyor. Zaten bu değil midir bir şarkıyı, filmi, kitabı sahiplenme nedeni insanın? Kendinle o eserin bir yerini, bir anını, bir lafını özdeşleştirirsin, "şurasını ben yazsaymışım!" dersin, hafif kıskanırsın. "Burası tam da beni anlatıyor!" dersin. Bu şarkının tamamı öyle. Kirli, paslı, adı üstünde bir şarkı işte. Aşkın nefretle olan garip ilişkisini anlatmasına hastayım belki de. Özetle; aşk varsa huzur yoktur, der gibi. Aşk varsa minimum birinin ağzı yüzü kırılır, der gibi... Üstüne yara olur, kan akar, o iş adamlıktan çıkar, "bombok" olur da der gibi... Hiç de romantik gelişmeyip, ağzının ortasına çakmaktan, sonra da sevişmekten bahsediyor olması da ayırıyor onu diğer emsallerinden. (Birbirine çok yabancı kavramlar olmadığı malum.) Şöyle vurdulu kırdılı, yüksek gerilim hattı gibi bir klibi olsa da izlesek...
Bize gül bahçesi vaadetmediği gibi, sert sözler ve iniş çıkışlarla da hakediyor "Pis" bir albüme adını vermeyi.
Sözlerin tamamı şöyle, albümün tamamı da aşağıda. Seviyorum, seviyorum...
Pis
Sil şu ağzındaki lafı, ettiğin yemini de
Yarım kalmışlar gibi, arsızım sevişine
Etimizi bir etmişler, sanki küfür eder gibi
Acıdıkça gülüyorum, bilemedim ben bu işi
Bizden bir yol olmaz, yırtık kalp dikilir mi?
Bak yine bombok olduk, seviyorum seni
Koysan koysan
Ağzımın ortasına koysan
Sonra ben sana sarılsam
Sevişsek aylar susar
Her şey bıkar
Seninle
Sonbahar gülleri gibi
Çürürüz olur biter
Öp şu ağzımdaki kanı, sildiğin resmimi de
Tükürdükçe yalar olduk, sıkıştım denizlere
Gele gide yara olduk, sarıldıkça kaçar gibi
Bakarken özlüyorum, bilemedim ben bu işi
Bizden bir yol olmaz, yırtık kalp dikilir mi?
Bak yine bombok olduk, seviyorum seni!
Koysan koysan
Ağzımın ortasına koysan
Sonra ben sana sarılsam
Sevişsek aylar susar
Her şey bıkar
Seninle
Sonbahar gülleri gibi
Çürürüz olur biter!
Kururuz biter!
Seninle sonbahar gülleri gibi
Çürürüz olur biter
Atarız gider!
Athena/Pis by theblackmamba
