28 Nisan 2011

Sıla, Gripin, Kabus Kerim, Cumhur Avcil... Seçme haberler.

Aktüel müzik sayfası için yaptığım haberleri uzun zamandır bloga koymamışım meğer.  Blogger'ın kapanmasının da bunda payı büyük kuşkusuz. Buyrunuz kaçıranlar için özet niteliğinde birkaç seçme haber.


Aile boyu siyaset
Kaliteli pop deyince akla gelen ilk isimlerden biri Sıla Gençoğlu. Sıla, sırf daha fazla kazanmak için müzik dışında bilmediği alanlardaki işlere kalkışmamayı düstur edinmiş. Kendisine gelen gelen sürüyle dizi, film tekliflerini de kabul etmiyormuş. Muhtemelen Sıla’nın bu dediğim dedik karakterine ve gözütok tavrına politikacı olan ailesinin katkısı büyüktür. Zira Sıla’nın iki dedesi ve babası bir zamanlar milletvekiliymiş. Sıla’nın baba tarafından dedesi Rıza Gençoğlu Adalet Partisi’nden, anne tarafından dedesi Muzaffer Balaban da Demokrat Parti’den Denizli milletvekilleriymiş. Hatta Balaban Türk siyasi tarihindeki en mühim olaylardan, 60’ların ünlü Yassıada mahkumlarındanmış. Babası Şükrü Gençoğlu ise DYP’nin Denizli İl Başkanlığı görevini yürütmüş. Aile politikadan çok çekmiş, bu nedenle Sıla siyasete girmeyi düşünmediğini söylüyor. Ama kariyerindeki siyaseti iyi becerdiği bir gerçek. (17 Mart / Aktüel Müzik) 





Avcil’den solo albüm 
Çilekeş davulcusu Cumhur Avcil’den haberler taze. Ünlü müzisyen, “Lovesick” adını verdiği bir solo albümle fanlarına farklı bir yönünü gösteriyor. Mastering aşamasını tamamladığı albümünün prodüktör koltuğunda Pink Floyd’la çalışmış ve iki kez Grammy ödüllerine aday olmuş Andy Jackson oturuyor. Avcil’in bu ay içinde yayınlanacak olan albümüne son dönemin yeni ve başarılı rock gruplarından Kül’ün solisti Arın Kuşaksızoğlu ve 46’dan Emrah Kara da eşlik etmiş. Albümdeki şarkıların isimleri ise hayli ilginç. “Stress”, “Anxiety”, “Venus”, “Daydreaming”, “Serotonin”, “Hope”, “Obsession”, “Mania”, “Depression” ve “Hypomania”. Yani aşk hastalığı dendiğinde sayabileceğimiz hemen her şey.  Bu arada albümün ilk konseri için de hain planlar var. Bekleyip göreceğiz.(28 Nisan / Aktüel Müzik)



Lütfen diskoda konuşmayınız
Müzik sesi gelmeyen bir mekanda tüm kalabalığın suratlarında gülümsemeyle kafasına göre dans ettiğini hayal edin. Saçma mı? Aslında değil, zira tüm dünyada “sessiz parti” konseptli partiler gün geçtikçe yayılıyor. DJ’in deyim yerindeyse “her telden” çalan şarkıları birkaç kanala yükleyerek hazır hale getirdiği kulaklıkları takmanız, partiye dahil olmanız için yeterli. Kulaklık üzerinden istediğiniz kanala geçmek ve istemediğiniz şarkıları zaplamak da serbest. Üstelik ne gürültü şikayetleri nedeniyle sesi kısmak zorunda kalıyorsunuz, ne de bir festivalde istemediğiniz bir grubu izlemek durumunda kalıyorsunuz. Sessiz disko ilk olarak 2003’te Londra’da Pillow Fight Club’ın kurucusu Ben Cummins ve Emma Davis tarafından gerçekleştirilmiş. Sonrasında bu iş öylesine bir trend halini almış ki, 2005 Glastonbury Festivali’nde devasa bir alan sessiz disko alanı olmuş ve binlerce insan bu partiye katılmış. Bakalım konsept ne zaman Türkiye’ye de gelecek? (17 Şubat/ Aktüel Müzik) 


Nilüfer albümünde Gripin neden yok?
Bugünlerde en çok konuşulan albümlerden biri, Nilüfer’in “12 Düet”i. Her ne kadar Şebnem Ferah’lı “Erkekler Ağlamaz”, çıkış şarkısı olarak önplana çıktıysa da, albümde Malt’lı düet “Ara Sıra Bazı Bazı” ve Hayko Cepkin’li “Aşk Kitabı” dinleyicilerin en çok konuştuğu şarkılar oldu. Nilüfer’in “12 Düet” albüm fikri, Beyaz Show’da kendisine yapılan bir sürprizle ortaya çıkmıştı hatırlarsanız. Beyaz’ın o günkü konukları arasında Gripin de vardı ve ekip “Yolcu Yolunda Gerek”i coverlamıştı. Bugüne kadar muazzam coverlarıyla kulakları şenlendiren Gripin neden “12 Düet”in içinde yer almadı diye merak ettik. Gripin’in solisti Birol Namoğlu’ndan aldığımız bilgilere göre Nilüfer ve Gripin, Beyaz Show’da grubun albümü için “Yolcu Yolunda Gerek”i birlikte seslendirmeye karar vermiş. Hatta Gripin şarkıyı kaydetmiş ve tüm hazırlıklarını da tamamlamış. Lakin Nilüfer’in takvimiyle grubun takvimi bir türlü çakışmamış. Sonrasında benzer teklif Nilüfer’in “12 Düet” albümü için gelince de Gripin’in plak şirketi hassasiyet göstermiş ve Gripin projeyi kabul etmemiş. “Yanlış anlaşılmasın, Nilüfer’e bir kırgınlığımız yok” diyor Namoğlu. “İnşallah ilerde birlikte bir şeyler yaparız.” “Yolcu Yolunda Gerek”i Gripin söyleseydi sizce de “12 Düet” daha neşeli olmaz mıydı? Sanki Gripin’siz bu albüm eksik kaldı. (3 Mart/ Aktüel Müzik)


Merhaba biz Arcade Fire, Googlelarsanız bulursunuz!
Şöyle açıklayalım. Geçtiğimiz sene yayınladıkları son albümleri “The Suburbs” ile birçok müzik dergisi ve sitesinde “en iyi” seçildiler. Birkaç hafta önce Grammy ödüllerinde “yılın albümü”nü, Brit ödüllerinde de “yılın en iyi uluslar arası albümü” ve “yılın uluslar arası grubu” ödüllerini kaptılar. Grubun solisti Win Butler da Brit gecesinde “Adımız Arcade Fire, Google’da bir bakın” diyerek ödülünü aldı. Bunun nedeni, ödülden ödüle koşan grubun muhtemelen Lady GaGa veya Eminem fanlarından aldığı kızgın tweet’lerdi. “İndielerden bir indie” olarak tanımlanan Kanadalı grubun, anaakımın en prestijli ödüllerini alması elbette şaşırtıcıydı. Kızgın tweet’ler ve “kim bu Arcade Fire” diyenlerin bir araya gelerek “Who is Arcade Fire” diye bir tumblr blogu açması da hepsinin üstüne tüy dikti! Blog hayli enteresan, öyle ki grubu “tanımazlıktan gelen” bazı dinleyiciler “Arcade Fire da neyin nesi” diye şarkılar bile söylüyorlar. Anlaşılan Birleşik Devletler, gurur duyacağı yerde şapşallığını ifşa etmeyi daha mantıklı buluyor! (3 Mart / Aktüel Müzik) 




Kabus Kerim küskün: “Bugünkü Neşen Ben’den”
Cartel, 15 yıl sonra bir araya geldi. Tabii sorulan ilk soru da Kerim Yüzer, nam-ı diğer Kabus Kerim’in neden grubun içinde olmadığıydı. Kabus aslında müziği bırakmış değil. Kiki’de DJ set yapıyor, mixlerini Soundcloud üzerinden dinleyicileriyle paylaşıyor. Ama ünlü müzisyen “kankardeşlerine” küskün. Birkaç gün önce Twitter’da “Bazı fiyaskolarda yer almamak kadar iyi bir şey yok. Onlarla aynı sahneyi paylaşıyor ve onun mutluluğunu yaşıyordum, şu an mutsuzluğunu yaşadığım gibi!” yazdı. Sonra blogunda şunları açıkladı: “2006 yılında, uzun bir aradan sonra, eski kadroyla buluştuk ve görüştük, ilk  başta hepbir ağızdan ‘yapalım’ dedik ve ben ilk Cartel ve Karakan’da olduğu gibi koşturmaya başladım. Fikirler üretildi ve sonra baktım ki eski ruhu yakalayamadım, o saflık ve içtenliği göremedim! Eski misyon ve ruhu göremeyince ‘Ben yeni Cartel’de yokum’ dedim. Çünkü işin tamamen profesyonelliğe ve ticarete döküldüğünü gördüm. Yeni Cartel’in hem ruhani hem de sanatsal olarak arkasında duramayacağımı anladım.” Kabus’un bu konudaki küskünlüğü, “Gel gel Cartel’e gel” sloganının bir bahis platformu için reklam jingle’ı haline dönüştürülmesiyle başlamış. Kerim “Bu jingle işine okey vermedim fakat oylama sistemi ile karar verildiği için diğer grup üyelerinin oylarına yenik düştüm. Benim ailem kumardan dağıldığı için özellikle Cartel şarkısının bu gibi şeylere alet olmasını istememiştim. Böylece diğer arkadaşların bu gelirlere ihtiyacı olduğunu ve eski şarkılarla tekrar gündeme gelme arzusundaki açlığı da görmüş oldum. Sözünü ettiğiniz popüler alanda at koşturan o grubu tanımıyorum!” açıklamasını yapmış bir web sitesine verdiği röportajında. İşlerin bu raddeye gelmesi üzüntü verici ama Kabus Kerim’in eksikliği Cartel’de hissedilmiyor da değil. (17 Mart / Aktüel Müzik)


Hayal meyal geçti 20 yıl
Beyoğlu’nun en köklü mekanlarından biri olan Hayal Kahvesi, geçtiğimiz ay 20. yaşını aralarında karikatürist Mehmet Çağçağ, mizah yazarı ve çizeri Alpay Erdem, müzisyen Birol Namoğlu, oyuncu Nur Aysan gibi müdavimleriyle birlikte kutladı. Gecenin alamet-i farikası ise 20 yıl boyunca Hayal sahnesinde çalan grupların birkaç şarkıyla dinleyicilere verdikleri mini konserlerdi. Vokalistleri aynı zamanda bateristleri olan köklü bar gruplarından Cins, birçok müzikseverin yıllar önce ilk kez bu sahnede izledikleri Bulutsuzluk Özlemi, genç yeteneklerden Soulstaff, bir dönem Hayal sahnesinde yine fanlarını epeyce mutlu etmiş Mirkelam o gece sahne alan grup ve müzisyenlerden birkaçıydı. Hayal’deki sahnesiyle neredeyse yaşayan bir efsane haline gelmiş Özge Fışkın’a da Şebnem Ferah eşlik etti. Hareketli ve eğlenceli geçen gece sabahın ilk saatlerine kadar sürdü. Hayal Kahvesi’ne nice mutlu yıllar dileriz. (31 Mart/ Aktüel Müzik)