16 Aralık 2010

Bu yılbaşı n'apıyoruz?!

yeniyıl eğlencem özetle bu.
En gergin zamanlar bunlar. Malum sorunun zamanı geldi. Yine soracağız ve yine planladığımız gibi olmayacak:
"Bu yılbaşı n'aapıyoruz?"

Geçenlerde biri sordu. Dedim "Ne olur sorma. Ne olur bunu bana yapma." Çok eğleneceğizzz!!! diye dışarı çıktığımız hangi zaman diliminde çok eğlendik? Ne varsa doğaçlamada vardı hani? Neden 31 Aralık'ta müthiş bir plan yapmak "zorundayız"? Her sene yaşatmayın bana bu gerilimi ne olur!
Yok efendim sokak partisi, yok efendim yer mi ayırtsak. Ya otur işte oturduğun yerde, herkes dışarda, yeteri kadar parmaklanmadın mı her sene? Geçen sene ne oldu? Ben 36 saat kadar araba kullandım. Yeniyıl yemeğine giderken trafik öyle bir tıkandı ki açlıktan bayılmamak için köprüde simit yemek zorunda kaldık (çaysız). Bir yeniyıl yemeğinden bir başka yeniyıl yemeğine yetişmek için ne yediğimizi anlamadan kalktık bir de masadan. Barbunyalar yalan oldu.

En güzel yeniyılım, üniversite yıllarında tam "10..9...8" anında hiç istifimi bozmadan Bambi'de yediğim ıslak hamburger ağzımdayken birileriyle tebrikleştiğim, öpüştüğüm yıldır: "Nooldu gordok mo yono yolo? poçotoyo ozotsono..."
Aynı yıl Kadir Topbaş'la Nişantaşı'nda kaldırımda yürürken tebrikleşmek zorunda kaldım, ki niyesine nedenine girmek istemiyorum.
Lise yıllarındaki ilk ev partimiz de fena değildi. Koltuğu kanepesi olmayan bir evde, evin tek eşyası olan yemek masasını yakmıştık lafa dalınca. Üfleyerek söndürmeye çalışmıştık, bu anın fotoğraflı belgesi de var üstüne üstlük.

Hiç boşuna plan yapmamak lazım. Her Cumartesi akşamı kiminle buluşuyorsak gene o tayfayla buluşup muhtemelen herhangi birimizin evinde çekirdek çitleyip geceyarısından sonra KFC yiyerek mal gibi yeniyıl programlarını izleyeceğiz. Mideyi yakınca da gece uyuyamayacağız,  pes oynayacağız, Victoria's Secret zamanı "insan değil bunlar, insan?!!" geyiği dönecek, sabaha karşı biraz uykumuz gelince yatacağız.


TEKRAR ÇAL SAM
Hepimiz hemen hemen böyle şeyler yapacağız. Boşverin planı falan. Ne geldi bu hafta kulaklara ona bakalım.
merhaba bumbum
* Onor Bumbum. Kendisi Atilla Atalay'la yıllar önce "Öss'den Sonra" şarkısını yapmıştı, ben o özel CD'yi kazanmıştım vakti zamanında. Ati Bey imzalayıp gönderince sevinmiştim. Kaç yıl geçti üzerinden, Bumbum'dan albüm anca geldi. Üzerinde çok çalışılmış olduğu her satırından belli. Albümün adı Diyorum Ki. Favorilerim "Bi Dur" ve "Kuğu". Hiç alışkın olmadığınız bir sound diyebiliriz Bumbum için. Ben sevdim. Yeni şeyler duymaya ihtiyacımız var. Ve de ne güzel bir sestir... Tekrar çal Onor.

Onor Bumbum- Bi Dur (Roxy Müzik Günleri, 2007)


* Melis Danişmend'in "Her Şey Normal"ine kafayı ciddi ciddi takmış durumdayım. Çok çok güzel şarkı, acaba farkında mı değiliz hâlâ? Tıpkı Athena'nın "Tersine"si gibi sar-dır-dım.

* Daft Punk bugüne kadarki en iyi liste başarısına Tron OST sayesinde erişmiş. Billboard 200 yalan söylemez. Kendi janralarında her zaman listebaşı olmuştur da, Britney'lerin Miley'lerin cirit attığı 200'de yer almak hakikaten büyük başarı. Gerçi ben fanım, bana çamurdan robot yapsan gene olur.

* 2005 tarihli Deftones albümü B-Sides and Rarities'e yeniden bir geri dönüş yaptım. The Smiths cover'ı "Please Please Please Let Me Get What I Want". (Evet yazar burada bir mesaj veriyor.)

Deftones- Please Please Please Let Me Get What I Want

 
* Audiosoup'a kayıtsız kalmıyorsunuz değil mi? Müzik için çocuğunu kesen iki insan yapıyor bu blogu, ona göre!

*Audiosoup'un güzide bir seçkisi, bir Portishead cover'ı,

My Dying Bride- Roads


* Ve son olarak, bu ara Galata'daki Noa Gym'e uğrarsanız naçizane seçtiğim şarkılarla hoplayıp zıplayacağınızı şimdiden söylemek isterim. Listenin ilk şarkısı budur: Chromeo- Night by Night. Daft Punk'la 80'ler elele tutuşmuş kardiyo yapıyor adeta. Her şarkı en az 50 kalori garantili. Happy Calories by seblakocan. Sevgilerimle.


Chromeo- Night by Night