5 Nisan 2010
Neden dünyadan gittin?
Bugün Kurt Cobain'in ölüm yıldönümü.
Aklıma kızı Frances Bean Cobain takıldı. Ben Frances Bean Cobain olsam, 5 Nisan'da yayınlanmasını planladığım bir albüm yapar, adını da geçtiğimiz aylarda annesini cırmıklayarak sinir krizi geçirip ağladığı ve sürekli tekrar ettiği şu cümleden esinlenerek koyardım: Why was I born? ....diye düşündüm, onla ilgili haber karıştırırken.
Ergenlik bunalımı da değil ki. Düşünsenize siz dünya üzerinde 27 yıl boyunca nefes alıp vermiş en büyük rockstarın kızısınız. Anneniz dünyanın ileri gelen uyuşturucu bağımlılarından biri. Sonra bir gün babanız beynine bir kurşun sıkarak intihar ediyor. Bir sürü fanı da peşinden. Ne hissederdiniz?
"Neden dünyaya geldim?" ... İşte öyle hissederdiniz. Depresyonun içine doğardınız, yani. Dünyanın en büyük emo'su olmak hakkınız olurdu, herhalde. Frances Bean Cobain de öyle bir şey işte. Annenin ne mal olduğunu dünya alem görsün, git babannenle yaşa. Babanın ruhuna yakın olmak için iliklerine kadar Cobain ol. Dünya alem hala babanın fotoğrafının basılı olduğu tişörtleri giysin üzerine. Sen de 2 yaşında hiç hatırlayamadığın bir adamın tek kızı olmak yüküyle ne yapacağını düşün, dur...
Basit gibi, değil mi? Müthiş müzikal bir donanım ve Tanrı vergisi bir karizmayla babasının geleneğini devam ettirmesini bekliyoruz Frances Bean'in de. Ama durum pek de öyle değil gibi. Yoksa tüm dünya Evelyn Evelyn dinliyor da benim mi haberim yok?Uzun uzun kızını düşündüm bu yıl Kurt Cobain'i anarken. Kısmi ticari duygularım firarda. Nirvana'nın dünyanın en iyi ve Cobain'in intiharından sonra tamamen mit haline gelen gruplarından biri olduğu gerçeğinden kaçamıyorum. Ayağımdaki paslanmaya yüz tutmuş Kurt Cobain imzalı Converse'lerim ve geçtiğimiz günlerde üzerine domates fışkırtmak suretiyle kirlettiğim yırtık Cobain tişörtümü (Terkos pasajında 10 TL'ye buldum) ne kadar heyecanla satın aldığımı ve çok severek giydiğimi düşününce, anlıyorum. Nirvana dinlemek kadar, Kurt Cobain "giymek" de işin bir parçası. Kendimi iyi hissettiriyor. "Ben de grunge ordusunun askerlerinden biriyim, merak etme" demiş kadar oluyorum. "İşte o nedenle liderimizin yüzünü taşıyalım ve onu hep hatırlayalım."
Çünkü Nirvana benim için tıpkı birçok insan gibi Nevermind, In Utero anlamına geldiği kadar Kurt Cobain'in duvarlarımdaki çerçeve içindeki aziz hatırası ve grunge dörtlüsü ve depresyon hırkası da demek! MTV Unplugged'ın gelmiş geçmiş en iyi örneklerinden biri demek, enine çizgili bir Smells Like A Teen Spirit klibi demek, Nevermind'ın en ünlü albüm kapağı olması demek..
En sevdiğim Nirvana şarkısı ile anıyorum, benim için dünyanın en özel müzisyenlerinden Kurt Cobain'i: Tourettes*
Huzur içinde uyuyordur umarım.
* May day, every day, my day / Could've had a heart attack, my heart / We don't know anything, my heart/ We all want something fair, my heart!