25 Mayıs 2009

Duyulur muyum?


Yalın sever misiniz?
Ben pek sevmem.

Yani sevmem derken, tanımam etmem şimdi ama diyebilirim ki açıp da dinlediğim bir kardeşimiz değildir kendisi.
Fakat işimiz gereği son albümü dinledim, şu Norveç'li Rybak'ın "Fairytale"ine benzeyen "Bir Pazarı"nı da merak etmiştim, albümün tamamını da dergiye yazmaya niyetlenerekten.

Reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerekten satacaktır herhalde, Yalın çok seviliyor bildiğim kadarıyla yurdumuz çeperlerinde. Alper Erinç de uzun zamandır buna çalışıyordu, aynı jürülük çatısı altında bulunma hukukumuzdandır biraz da ondan ne yapmış diye kulak kabarttım.
Tamam şarkılar pek benlik değil ne yalan söyleyeyim, neşeli el çırpmalık şeyler var ama, ben herhalde yaşlandım o el çırpmalara gelemiyorum, diyorken...

Son şarkı geldi çattı.

Akustik gibi, son derece sade, "Duyulurum" diye 2 dakika 25 saniye süren bir şey. Versiyonun adı da "Bahçe Versiyon". Bu ismi de sevdim. Sanki bir bahçede bir grup gencimiz birinin evinin arka bahçesinde öbeklenmiş de, Yalın da aralarında yakışıklı ve müzisyen olanı, tabii finfon olduğu kız da grubun içinde, yarı ona bakarak yarı bakmayarak çalıp söylüyormuş gibi kaydedilmiş. Vokaller belirgin, nefes alış verişler belirgin, arkada da orman var gibi.

Diyor ki
"Duyulurum sussam daha çok duyulurum
Gitsem bile ben her güzel şeyin yerine koyulurum"

Oh yes. Yalın'ın en güzel şarkısı bence bugüne kadarki.

Yalın beynimde "Gelip de bitanem olmaya ne hakkın var" lafıyla kodlanmıştı,her seferinde algılarımı köreltiyordu, tashih yapasımı getiriyordu. Kurtuldum galiba bu kez.

Bu arada Yalın'ın son albümdeki üniformalarından da gözlemledim ki epey büyük bir kalabalık olarak nefret ediyoruz.Onu da araya sıkıştırmak isterim.

Umarım Yalın cephesinden de biz duyuluruz!