19 Nisan 2009

The Bro Code: Şarj Ünitesi


Canımız bir arkadaşımız olan Can, ben How I Met Your Mother'dan Barney Stinson fanı olduğum ve şu The Bro Code kitabına çok güldüğüm için bana kitabın bazı sayfalarını pdf olarak gönderdi, neşe içinde onu okuyorum.

Kitap; "ünlü kankaları mix- match yapın" diye bir egzersizle başlıyor, bunların içinde Ernie ve Bart (Edi'ylen Büdü olarak da bilinir), Hot Wings ve Bira falan gibi bizim "güzel ikili" olarak bildiğimiz şeyler de yer alıyor. Sonra işte gerçek kankalar nasıl davranmalıdır falan diye hem manital hem materyal dünyaya ithafen tavsiyeler, "Bir kanka, diğer kankasının kızkardeşiyle yatmamalıdır, hatta sinirlendiğinde 'senin kızkardeşin de taş gibi!' dememelidir" falan gibi önerilerle devam ediyor. Şekillerle çizerek "high five" yapmanın incelikleri anlatılıyor. "Kankanız gaza gelse bile, onun asla kız arkadaşının adını dövme olarak yaptırmasına izin vermemelisiniz" gibi faydalı bilgiler veriyor. Ben zaten How I Met'in en çok bu detaycılığına gülüyorum. Dizi bitiyor, diziden sonra o bölümde adı geçen her şeyi takip edebiliyorsunuz. Barney Stinson'ın o bölümde anlattığı The Bro Code gerçek. Ne bileyim, Robin'in bir bölümde anlattığı, Lily ve Marshall'ın da deliler gibi nette araştırdıkları "Canadian Sex Acts" (süper bi site) meselesi gerçek. Tabii bu konuda bir efsane olan Barney'nin video şeklinde çektiği müthiş CV'si de (ki Robin'e de bu şekilde iş bulmuştu) meşhur! Bu siteye bakınca videoyu "view in it awesome resolution" ve "view in it not as awesome resolution" diye iki seçenekle indirebiliyorsunuz! İşte Barney Stinson'u hepimiz bu nedenle seviyoruz! "Ne zaman üzülsem, üzülmeye bir son verir ve muhteşem olurum" lafını kulağımıza küpe ediyoruz. Kanka geyiğinin tarihini bu kadar inceci işlediği için de dizinin hastası oluyoruz.

The Bro Code'u bir yandan okurken, bir yandan da aslında erkekler için verilen tavsiyelerden ben ve benim bro'lar için de ne çıkarımlar yaparız, onu düşünüyorum. İnsanı çok rahatlatan ve stresi uzaklaştıran bir şey şu "birader" gücü. Buna Spice Girls literatüründe "girl power" da deniyor, ama ben "The Bro Code" demeyi tercih ederim. Girl Power daha çok kuaföre, alışverişe falan birlikte giden, yolda da "bak sana ne anlatıcam" diyen kız birliğini temsil ediyor gibi geliyor bana. Oysa "The Bro Code" şarj olmak için bir araya gelişi temsil eden bir oluşum. Duyulduğunda yalnız birkaç kişinin anlayabileceği tuhaf bir dilbirliğini, birbirinin arkasını kollama gayretini, kimseyle konuşulamayacak büyüklükteki problemlerin/ meselelerin neşeli masalara yatırılması falan gibi şeyleri temsil ediyor bende. Hani "kız gücü"nden ziyade, "biraderlik" müessesine daha çok tekabül ediyor, o nedenle daha sevimli geliyor bu ifade biçimi bana. (Zaten "kız muhabbeti" konusunda da kendimi daha maskülen bulurum.)

Neyse, dün benim için yine çok "the bro code" bir gündü: gevrek gibi gülünüp lak lak yapılarak, tabii ki sorun edilen hiçbir şeye çözüm bulamadığımız, ama gene de bir "anlat abi açılırsın" efsanesine yataklık etmiş, şahane hava bahane edilerek gidilmiş Boğaz kıyısında trafikte kalınmış ama mevzuların büyük çoğunluğunun çeşitli karışık CD'ler dinlenerek (dinlenilen şeyleri aslında gerçekten dinlemeyerek şarkılara fon müzüğü muamelesi yapmak) yolda, sonra Yeniköy'de çok şahane bi balıkçıda, sonra yine yolda, kalanı da Beyoğlu'nda birkaç mekanda birden tellenip duvaklandırılmış ama çok hafif, güzel ve mutlu olunmuş şekilde pirupak eve dönülmüş bir gündü.

Kanka desteksiz yola çıkmayınız.

Eğer şu an ne kanka desteğinden ne de çeşitli gezelim görelim aktivitelerinden keyif almayacak kadar kötü hissediyorsanız, diyebileceğim tek şey, yürüyünüz.
Hazır hava bu kadar güzelken, canınız sıkkınsa, yürüyünüz, ayağınıza üşenmeyiniz.
Karaköy'den Eminönü'ne delirmiş gibi geçen Pazar sabahı yürürken, köprünün üzerinde alttan motorlar geçince ayağımın altının sallandığını hissedip, ilk kez tesadüf ettiği bu duyguya bayılmış biri olarak, söylüyorum: yürüyünüz.

Şarkısı da var: We walk, The Ting Tings.
Hiçbir şey seni mutlu etmiyorsa/ biz yürürüz.

Reset atınız, her halukarda şarj olunuz.