27 Ağustos 2013

Kings of Leon'un yeni albümü, Lana Del Rey vs GaGa ve 4 Vokal



KRALLARDAN İSMİYLE MÜSEMMA BİR DÖNÜŞ
Krallar gibi!
24 Eylül’de yayınlanacak “Mechanical Bull” albümlerinden önce Kings of Leon cephesinden hemen her gün yeni bir şarkı kaydettikleri haberleri gelmekteydi. Grammy ödüllü ekibin üç yıl önce yayınladığı “Come Around Sundown” sonrasında pek ortalarda görünmemesi, yeni bebekler ve yeni ailelerin gündeme gelmesiyle doğru orantılıydı. Grup dağıldı dedikoduları aldı yürüdü ama arada. Bu yüzden bu yıl KOL’dan gelen ilk single “Supersoaker” gönülleri ferahlattı. Albüm henüz yayınlanmadı ama, biz “Mechanical Bull”u önceden dinleme fırsatı bulduk. Albümün açılışı olan “Supersoaker” iyi de, neden yaz başında önce “Don’t Matter” gelmedi, itirazımız ona.  Çünkü “Don’t Matter” bir hayli Amerikanvari, cayır cayır bir rock şarkısı. “Rock City”, 90’lar Seattle dünyasına göz kırpan, Aerosmith tipi intro’suyla kalpleri fetheden bir şarkı. “Family Tree”de de bu hava var. Kings of Leon’un üslubunu bozmadan yapacağı en sert şarkılardan biri yani. Grubun ikinci single’ı “Wait For Me” enfes bir aşk şarkısı. “Tonight” çalarken kendimizi yollara vurasımız geldi. Albümün son şarkısı “On the Chin” de bir evvelki albümün son şarkısı “Mi Amigo”yla kardeş adeta. Pek sakin, pek cool. “Mi Amigo” nasıl ki “Come Around Sundown”ın gizli cevheriydi, “On the Chin” de böyle bir şarkı. Sonuç ise, yıldızlı bir pekiyi. “Come Around Sundown”u sevdiyseniz “Mechanical Bull”u kesinlikle çok seveceksiniz. Sanki bir gençlik dizisi için yazılmış, ama kesinlikle oturmuş, çok dinlenecek, çok sevilecek şarkılar bunlar. Günleri saymaya başlayın, kısacası.


LANA DEL REY'DEN GAGA'YA DISS


Lana biraz sinirli gibi
Zihnisinir GaGa
Müzik dünyasında “diss atmak” diye bir şey olmasaydı, herhalde günler bizim için çok tatsız tuzsuz geçecekti. 20 Eylül’de Küçükçiftlik Park’ta kanlı canlı izleyeceğimiz starımız Lana Del Rey’in “So Legit” şarkısı online ortamlara düştü ve ortalığı bir hayli karıştırdı. Çünkü kendisi “Artpop”u yayınlamaya hazırlanan ve ilk klibi “Applause” yalnızca bir günde 5 milyon izlenen Lady GaGa’yı bariz hedef almış durumda. Bakınız “So Legit”in sözlerine: “Erkeğe benziyor, bebek gibi konuşuyorsun/ Ne b.ksa bu şarkın/ Bir kola reklamında/ Anlamıyorum/ (..) Bana ‘çarşının kraliçesi’ diyorsun/ (..) / Stefani, iğrençsin/ Biliyorum 20 milyon satıyorsun/ Keşke kendini görebilseydin/ (..) Brooklyn’e ne oldu?/ Sahnemize ne oldu, bebeğim/ Hepimiz GaGa çılgınlığına mı kapıldık?” Kola reklamı referansını hiç anlamadık. Belki “Little Monster”lar bizi aydınlatır. Veya geldiğinde bizzat Lana Del Rey’e de bu durumu sorabiliriz.



En “fenafillah” diss’lerden örnekler 


İşte siyahi barbie kafası.
Lana Del Rey’in Lady GaGa’ya yaptığı diss epey kötü. Ama diss özünde rekabeti kızıştıran, motivasyonu arttıran bir küçük kıvılcım değildir de nedir? Bakınız müzik tarihinin en fena diss’lerinden bir örnek:

** Azealia Banks, Lazy Jay şarkısı “212”de Nicki Minaj’a sağlam saydırmıştı. Fakat şarkı MTV’nin bir dönem marşı olmuştu, adeta.

** Nicki Minaj’ın derdiyse Lil Kim’le. Siyahi barbie’miz “Black Friday” şarkısını ondan çaldığını iddia ettiği Kim’den “Roman’s Revenge”de intikam almıştı.

** Azealia Banks bir dönem de eski kankası Angel Haze’e takıp, onu başarısını kıskanmakla suçlamıştı ve “No Problems”ı yapmıştı. Angel Haze sonra ondan özür dilemişti.

** Jay Z, Nas’a diss attığı “Super Ugly” adlı şarkısında (ki bu Nas’a bir üçleme yazmıştı ve son şarkıydı) “kondomları arabasının bebek oturağına bırakmakla” müzisyeni tehdit etmişti.

** Mariah Carey, Eminem’le hiç ilişkisi olmadığını “Obsessed” şarkısında söylemiş, ünlü rapçi de “The Warning”de Carey ile nasıl ilişkiye girdiklerini detaylı bir şekilde anlatmıştı.


TELEFON HATTI


We Play’den yayınlanan 4 Vokal projesiyle “Osmanaga”yı yeniden kulaklara kazandıran Haluk Polat’la konuştuk.

**4 Vokal projesi nasıl oluştu? Devamı da gelecek, değil mi?
4 vokalin devamı gelecek. İkinci albümün repertuarını çalışmaya  başladık
ayrıca 6 kişilik  bir erkek vokal bir de  9
kişilik bir kadın vokal topluluklarının albümleri üzerine  çalışıyoruz. Bu bir  vokal toplulukları projesi.


** İlk albüm için şarkıları nasıl seçtiniz?
Ben uzun zamandır halk türküleri, şarkıları üzerine kafa yoruyorum, bu  türkülerin bir kısmı uzun yıllardır kafamızda olan eserlerdi, farkı topluluklar tarafından konserlerde seslendirdik. Aralarında “Tutti Frutti” ve “Gülpembe” gibi yeni eserler de  vardı. Yaklaşık 24-25  eser belirledik birçoğunu çalıştık 14 tanesini kaydettik ve daha sonra aralarından 10 tanesini albüme koyduk. Yani  ikinci  albümde kullanacağımız eserlerin bir kısmını da seçmiş olduk.

** Sizce çok vokalli albümler ülkemizde biliniyor mu?
Esasında Türkiye’de bu gelenek var, örneğin koro anlamında anonim eserler Ruhi Su Dostlar Korosu’yla dile gelmiş ve yorumlanmış. Popüler müzik anlamında MFÖ, Grup Gündoğarken gibi 1980'lerin ortalarında çok sesli vokal müziğe bir yönelim olmuş. Tabii bunların arkasında Balet Plak ve Türk müziğinin en önemli prodüktörlerinden Yeşil Giresunlu var. Ben ilk defa 1985 yılında lisede çok sesli müzikle tanıştım. Daha sonra  üniversitede Deniz Şener'in Mavi Topluluk grubuna girdim. 1993 yılından  bu yana da farklı  projelerle çok sesli vokal müzik üzerine kafa yoruyorum.

** Bundan sonraki projeler de halk müziği ve türküler ağırlıklı mı olacak?
Evet, bizce halk şarkıları türküleri yılarca paylaşılmış, insanların ortak acılarını sevinçlerini dile getirmiş, zamana mekana  bağlı kalmadan paylaşılmış en önemli yolculuklar. Biz de vokal projeleriyle bu yolculukları kendi anlayışımızla yapısına çok dokunmadan, elbette formunu bozarak yeniden yapılandırarak tekrar yorumlamaya çalışıyoruz.