24 Ocak 2010

İki öykü daha: Denge ve Kolejliler


Bugün gaza gelip iki öykümü daha koydum yeni bloga. Her an vazgeçip tüm blogu silecekmişim gibi geliyor. Bunu yapmadan önce bir iki şey yayınlayayım bari.

Biri; zamanında yazmaktan çok keyif aldığım eski bir öykü, Denge.
"Küçük bir çocuk var. Legolar var ellerinde, oynuyor. Bir kasetten “Kibritçi Kız” masalını dinliyor. Kasetin üzerinde yeşiller var, çocuğun gözlerinde de. Su yeşilleri, su kadar berrak, yeşil kadar sakin, baktığı zaman gözkapakları görünmüyor. O kadar zeki ki, legolardan asansör inşa ediyor. Daha çok küçük. Çok dikkatli bakmaktan olsa gerek, gözlerini bozuyor. Bir gün gözlük takacak ve hayatının sonuna kadar hipermetrop kalacak. İnsanlar onun gözlerine baktığında, neler düşündüğünü anlamayacak çünkü gözlük camları yansıyor olacak."
...Devamı

*** Bir diğeri de öykü değil, başka bir şey aslında. Bir deneme diyebiliriz. Bende yeri çok özel. Neden bilmiyorum ama diğer yazdıklarımı çok da sevmezken (bir süre sonra yabancılaşıyorum galiba) bunu hep çok seviyorum. Adı; Kolejliler.

"Bilgisayarda yazamayanlar, çünkü samimi gelmeyenler için gelsin sıradaki şarkı!

Kürdili hicazkar olmasın sevemedim, dayanamam.

Hakkari Yüksekova’da askeri görevini yapmakta olanlar karışmasınlar sıradaki şarkılarıma.

Öyle çok özendim ki onları sıraya dizmek için, anlatamam.

Aslında anlatırım ama bilgisayarda yazınca çok samimiyetsiz oluyor derler, kılım."

...Devamı

Görsel: Emrah Ablak, Uykusuz