26 Haziran 2009

Üzgün yazı..


Açıp Michael Jackson şarkıları dinlesem şimdi haksızlık olur, çünkü zaten aklıma esip dinlerdim ki ben bütün külliyatı..
Sanki tüm şarkılarla ilgili diyeceğimi demişim gibi aklım boş, Michael Jackson nasıl ölür?

Benim için en güzel hediye, ilkokulda, ben takribi dokuz yaşlarındayken, dayımın yurtdışından gelen ortaklarından birinin doğumgünümde getirdiği üç CD'lik box set, tişört ve "Moonwalker" filminin VHS kasetiydi.. Hayatımın en iyi hediyesiydi.

Michael Jackson, "Thriller" doğumlu olduğum için benim çocukluğumda "Bad" albümüyle kodlanmış efsane figürdü.. Liberian Girl şarkısı da korkunç sesimle söylediğim yegane şarkıydı.. Speed Demon sonrasında cart diye bağlanırdı albümde, ama klibine hiç alışamamıştım..

"Dangerous" albümü derseniz, yıl 1991 olup da para verip aldığım ilk albüm olduğunu söyleyebilirim.. Efsane kapak sonrasında tüm şarkıları ezberleyip, komşu çocuklarına dinletirdim: "Bak ilk şarkıda 'sıçtım' diyor.. Bak valla bak!" diyerek.. Michael "sıçtım" diyebilir mi? 9 yaşındayken bana diyebilir gibi geliyordu... (Bkz, "Jam" şarkısının 01.57 anı!) Şimdi de Michael Jackson'ın aslında ölmemiş olduğunu düşünmek gibi bir şey o işte, öyle olmasını ummak.. Herhalde..

Michael Jackson'ın Macaulay Culkin'le olan süpersel ilişkisi neticesinde çıkan Black or White klibi de beni neşelendirirdi çok, ama Leave Me Alone'un kankası Elizabeth Taylor'un da rol aldığı fantastik klibi kadar değil.. ("Bad" albümünün bonus track'i) İşte o zaman neşelenir, heyecanlanır, delirir ve inanılmaz derecede rahatsız olurdum.. Kıçtan yapışık siyam keçileri, Michael'ın dikey bir fil iskeletiyle (Fil Adam'ın kemiklerini satın aldı muhabbetinden hareketle) dans etmesi, açılıp kapanan kocaman dişetlerinin arasından süzülerek uçakla seyahat etmesinin falan aklımı çıkarması çok normal.. Hatta klibi şimdi izlediğimde bile acayip irrite oluyorum.. Tüm o dünya Michael Jackson'un üzerinden besleniyordu, tüm o sirk, eğlence, Michael da "Beni yalnız bırakın" diye bağırıyordu dünyaya: "Benim üzerimden eğleniyorsunuz, biliyorum, ama benim peşimi bırakın, beni biraz yalnız bırakın!" Klibin sonunda da ayağa kalkıyordu, onun üzerine kurulmuş tüm endüstri yıkılıyordu, falan.

Tüm bu çocuk tacizleri, "Wacko Jacko" geyikleri, burnu parçalanıyor estetikleri, evlilikleri, pencereden salladığı çocuğu falan.. hiçbirini umursamıyorum. Bu kadar büyük bir süperstarsanız, elbette sizden daha büyük olmaya çalışanlar sizi yıkmak için ellerinden geleni yapacaktır.. Benim için dünyanın en meşhur dansının, muhteşem kareografilerin, dünyanın en iyi sahne kostümlerinin, pırıltılı eldivenlerin, hiçbir zaman dinlemekten ve izlemekten bıkmayacağım şarkıların, orijinal kliplerin sahibi ve tüm müzik dünyanın gelmiş geçmiş en fenomen adamıdır Michael Jackson..
Benim için "popun kralı" falan değilsin Michael Jackson, bizzat çocukluğumsun! Şimdi sen ölünce çocukluğum ölmüş gibi boynumun bükülmesine razı gelemem. Bu nedenle o klibin daha ilk sahnesinde gazete manşetindeki sanki 50 yaşında öleceğini biliyormuş gibi "Michael frozen for 50 years" ibaresinden feyz alarak, senin bir 50 yıllığına dondurulduğunu ve zamanı geldiğinde çözülüp sahnede tüm 80'ler çocukları için moonwalk yapacağını düşünmek işime geliyor..
Not: BBC'nin sitesinde onla ilgili anılarınızı anlatabildiğiniz bir yer var, çok güzel...