23 Haziran 2009

Cansın Placebo


Sahada olmak her zaman iyi bir şeydir, bugün bunu anladım.

Radyo Eksen ekibiyle erken vakitte gittiğimiz Turkcell Kuruçeşme Arena'da Placebo basın toplantısı için bekleşirken, gruptan sürpriz bir kişi fırladı çıktı, canımın içi telefonum sayesinde (o da Turkcell sayesinde oldu) kendisini yalnız bize özel fotoğrafladım... Normal şartlarda kendisiyle yapabilmek için bileklerimizi kesmemiz gereken şu minik çaplı fotoğraf çekimi ve kendisiyle olan ilginç diyaloğumuzu dergimin yeni sayısına saklıyorum.. Hayır yazmasına yazarım, maksat ben de güncel olayım ama bazı müzik yazarı büyük abilerimiz benim dergiye bir ay öncesinden yaptığım haberleri kişisel sitelerine "önce ben yazdım, önce ben duyurdum" babalanmasıyla yazıveriyor, bunu da maazallah "onu ilk biz fotoğrafladık, ahanda kanıtı" diye alıverir, konuverir üstüne; sonra ben onlara hipermetrop gözlük yerine levye hediye etmek zorunda kalırım, manasız kan çıkmasın... 27 yaşındayım, rakam gereği depresyonun resmi içeceğiyim, aniden delirip kimseye hasar vermek istemiyorum. Bu nedenle de bu özel kareler burada yok. Ama yalnızca, dur hipermetrop müzik yazarı büyük abi de görsün, Caps Lock açık kalmış gibi, bu haber YALNIZCA Billboard Temmuz sayısında olacak, tıpkı kendisinin "ilk ben yazdım" dediği haberin bir ay önce yine YALNIZCA bizde çıkmış olması gibi... Placebo sevenlere duyurulur!

Turkcell'le hayata yeniden bağlanma sebebim de, iş yapma hukukundan haberi olmayan bazı "diğer operatör"ler nedeniyle bu ay yaşağım had safhadaki stres nedeniyle oldu... Bu nedenle güzide grup elemanının Turkcell böceğiyle fotoğraf çektirmesi de benim gönlümde ayrı bir yer buldu.. "Tey tey tey" diyerek GSM dünyasıyla olan bağımı da
-mümkünse aralarındaki en dandik olanıyla sonsuza ıraksayarak- kesiyor ve huzurlarınızdan ayrılıyorum...

Ve heyecanla "noise maker" bi Placebo konseri bekliyorum yarın akşam...
Yihuuuu!!