18 Şubat 2009

Ağlatan şarkı: Kırık!


Son dönemlerdeki en keyifli röportajlarımdan biri oldu, Nil'le olan kapak röportajımız. Aslında kapağı son dakikaya kadar haber vermek adetimiz değil ama yer gök inledi bir kere. Gece Gündüz'de haber oldu, Nil'in bakması acayip zevkli olan kendi sitesinde de duyuruldu, sağır sultan bile duydu.

Ama bu kez çok duygusal dakikalar geçirdim, diyebilirim. İlk kez bir röportaj sonrası şarkıları dinlerken, çok eğlendim. Kendikendime Nil'in macbook'undan kulaklığı takmış, dinliyordum. Normalde çok kez şarkıların demolarını, yayınlanmadan önceki ham hallerini ya da piyasaya çıkmadan hemen önce son ses sistemlerinde şarkı dinlemişliğimiz vardır. Genelde etkileniriz, ilk kez duyduğumuz için de aklımızda pek kalmaz, hoşumuza gider, falan. Fakat Nil'in "Kırık" şarkısını dinlerken, öyle olmadı. Baya baya etkilendim, iki kez dinledim. Gözlerim doldu. Nil de bunu görünce gelip sarıldı. "Bana en değerli armağanı verdin şu an" dedi. Hem komik, hem duygusal bi andı. Şarkı yakında yayınlanacak olan albümde çıkacak, hatta Nil bir kısmını siteye koyacakmış.. Sözleri de şu şekilde:


Ocakta çay, ama buz gibi içim
Tepede ay, her şey sensiz ne biçim
Hayat kırık, gözlerimde yaş var
Tek bir soru:
Niye kırık bu kadar?

Bir şakam var, sen hariç kimse gülmez
Unutursun dediler, 40 gün sürmez
Kazağın bende, koklamaya korkarım
Bırak kalsın

Kızdın, tamam çektin gittin
Tamam
Üstüne arayıp sormam
Yorgunum, bakma
Üstüne arayıp sormam
Gel desem, saçma
Beni terk mi ettin?

....

Kopamazdık biz ya
Susmazdık biz ya
Öyle olmazdık biz ya
Gitmezdin sen ya
Dönerdim ben ya

....

Beni terk mi ettin?


Benim duygulandığım kısmı da kendi sitesine yazdı, çok tatlıydı, teşekkür eder, saygılar sunarım kendisine..

Umarım yayınlandığında beğenirsiniz...

Not: Annem diyor ki, yüz yıllık bir resmin var, her yerde o. Bülent Burgaç çekmişti, kırk yılda bir adam gibi çıkmışız, nabalım?

Anne sana söylüyorum, Mehmet Turgut sen anla!!! Hahahaha!!!