2 Mart 2007

ağzıma sıçtın birol...


Bir şarkıya takılmışsan
Üstüne çökmüşse sözleri, yanında hüzün
Ruhuna ucundan dokunmuşsa,
Kararmışsa gün gibi aydınlık yüzün
Her telefon çaldığında
Karşındaki yine bir başkasıysa
Ağlamak, beklemekten çok kolay
Bir parça bile umut kalmadıysa
Ahh kaybolan
El değmemiş ruhumdu kir tutmayan
Ahh kaybolan
İçindeki çocuktu yeri dolmayan
Her gece yattığında
Aklındaki sevgilin değil bir başkasıysa
Ve her şeyi unutup uyumak istiyorsan
Sığınmak için seçtiğin yer rüyalarınsa
Her aynaya baktığında
Karşındaki sen değil bir başkasıysa
Ağlamak aldanmak kadar kolay
Kendine bile bakacak yüzün kalmadıysa
Görmüyor musun kabuk bağlamıyor kanattığın hiçbir yaran
Hiçbir zaman geri dönmüyor kaybettiğin onca insan
Saat dört olmuş arıyorsun çaresini hüznün kederin
Acıdan başka dermanı yok ki boşvermiş bünyenin..

İyi bir Türkçe albüm dinlemeyeli epey zaman olmuştu. Gripin'i çıkmadan aylar öncesinde dinleme şansımız olmuştu ama yeniden dinlediğimizde an itibarıyla tam tabiriyle "oha falan olduk". Gerçekten bir albümden ne bekliyorsanız o. Yukarıdaki şarkı "Dört". Gerçekten de ağzımıza sıçtın Birol, ve tüm Gripin, Sony'nin de dediği gibi artık A grubu Türk rock grupları kategorisine girmeniz lazım. Bir diğer canıma okuyan şarkı da son günlerdeki moralsizliğime derman gibi gelen "Ordinary Day" ve Dolores O'Riordan'ın sesi elbette. Bana sabah sabah mutluluk, güçlülük ve sukunet aşılıyor. Çünkü, "hayat göründüğünden daha karmaşık ama bugün sıradan bir gün" diyor. Galiba ben o kadına da aşığım. Aha! Zaten rüyamda Ellen DeGeneres'i gördüm, aşığım falan demeyeyim, kıllandım bir an!
Valla Oscar'dan!
Neyse. Özetle, hassas bir zamandayım, iyi ki varsın Gripin ve tabii ki Dolores O'Riordan!
Her şey çok güzel olacak!