7 Temmuz 2014

Bu ikiliye dikkat: Sia ve Die Antwoord



günün gününden güzel geçsin Sia'cığım (GGGG)


Sabah olana kadar bu bardak boşalmayacak...  
SIA- 1000 FORMS OF FEAR (Temmuz 2014) 

2014 müziğin en iyi yıllarından biri. Pek çoğumuzun belirttiği üzere "Chandelier" de bu senenin en iyi şarkılarından biri. Buna şimdiden karar verdik. Sürekli içen, canı acıyan, "rimelleri akmış" (Teoman bunun ekmeğini yıllarca yedi) o depresif kadın, Sia'nın ta kendisi. Öyle ki, "içip içip kusura bakmazsanız bir avize bulup, tepesinden sallanacağım" diyerek acısını haykırmakta bir sakınca görmüyor. Acılı kadın, içiyor ve gözlüklerini sabahın ilk ışıklarını görmeden çıkarmayacağını söylüyor. Dağılmış, "1-2-3 iç! 1-2-3 iç!" diyerek shot'larını sayıyor. Ve tekrar çıkıyor avizeye, canı acıya acıya bağırıyor: "parti kızlarının canı acımaz" diyor, ben bir "iyi vakit geçirme telefonuyum". "Telefon patlıyor, kapı çalıyor" ve kadın aşkı hissediyor, yatakta tabii... Yarını düşünmeden, gecede süzülen bir kuş gibi... Fakat bir yandan da gözyaşları kuruyana kadar. Geceye tutunduğunu söylüyor Sia, "sevgili hayat, dayanıyorum buna, tutunuyorum geceye ve ardıma bakmadan yoluma devam ediyorum". Ama esas kızımız aslında sandığınız kadar dayanıklı değil, "sabah olana kadar bu bardak boşalmayacak" diyor. Tıpkı bir zamanlarımıza damga vurmuş 'How I Met Your Mother'da Lily'nin marshall'ın yokluğunda otelin barından kanka edinip bardağını sürekli dolu tutması ve acısını sarhoş olarak unutmak istemesi gibi.




Saçlar uzamış iyi olmuş (eski foto sanırım bu bakmadım)
Helal olsun, ben bağıramadım sen bağırdın!  
Sia'nın 1000 Forms of Fear albümü kadınlığın pek çok kuralını işlemiş. Aslında dinlerken, üzgünüm ama erkeklerin anlayamayacağı  -yani en azından ilk bakışta anlayamayacağı diyelim ve topu göğsümüzde yumuşatalım- pek çok noktaya ustalıkla selam etmiş. Bir çeşit kadınlar arası ortak dil geliştirmiş. Avizeden sallanmak isteme hissiyatı aslında büyük bir detay, avizeden sallanan Sia'nın canhıraş çığlıkları yaralı ruhumuzu okşayan, "Helal olsun abla, ben bağıramadım, sen bağırdın" dedirten ve gözyaşlarını gözpınarlarımıza dayayan bir ağıt aslında. Instagram'dan yansıttığımız müthiş partili, çok eğlenceli dünyanın maskesini düşüren, "bağzı gerçekleri" insanın yüzüne vuran cinsten bir şarkı. Chandelier bu nedenle benim için nefes almak gibi bir şarkı... (İlginçtir ki Sia'nın daha önce en sevdiğim şarkısı da hepimizin bildiği 'Breath Me' idi.) 


Uyuyana kar yağar...
Diğer bomba Küçük Siyah Elbise 
Albümün en bomba eserlerinden biri de "Little Black Dress". Biliyorsunuz, "küçük siyah elbise" de yine kadınlar arasında hükmü olan önemli bir koddur. Giyecek hiçbir şeyiniz yoksa, dolabınızda bir küçük siyah elbise bulunmalıdır. Çünkü o kurtarıcınızdır. Gece neler getirir bilinmez ama siz de hazırlıksız yakalanmamış olursunuz. Little Black Dress böyle bir şarkı. Şarkıdaki vokalini çok büyük derecede Pink'e benzetsem de (Pink'in de Family Business şarkısına hatta) olsun. 

Spotify 

"Chandelier"
Albüm: 1000 Forms of Fear  

Şu kadını giydirin bir sonraki sefere

Anladık, bize huzur falan yok kardeş!  
DIE ANTWOORD- DONKER MAG (Haziran 2014) 

Kıymetli arkadaşım Kaan Demirçelik sayesinde geçen sene bütün playlist'im boyunca Die Antwoord dinledim. 'Donker Mag' gelince başta önyargılıydım. Yeni bir şey dinlemek istemedim nedense... Aralarda yine kendikendime 'I Fink You're Freeky' falan çalar, 'Baby's on Fire' falan devam ederim dedim. Sıkılırsam yani...


Die Antwoord'un 'Donker Mag'i enteresan başlıyor: "Don't Fuk Me"de Ninja Donnie'ye telefon ediyor, onu "olm bak, benimle oyun oynama yakarım çıranı" tadında tehdit ediyor. Ayağında şıpıdık terlikleriyle "hanımı" Yo-Landi geliyor ve "hayırdır aşkitom kiminle konuşuyorsun" diyor. Ardından "Ugly Boy" patlıyor. Müthiş bir hit!  

Rap rave'in tillahı Cape Town'dan çıkma Die Antwoord, herzamanki gibi enteresan hikâyeler anlatarak Donker Mag'i de bir hikâyeler bütününe çevirmiş. Şarkıların hepsi birbirinden güzel. Mesela 
"Happy Go Sucky Fucky"... Yo-Landi'nin "sen bana benzemeye çalışıyorsun şekerim" tadında süper bir ayar verme şarkısı. En sevdiğimiz işler. "Pompie" ise yarım saat kadar bir gülme krizi demek. Yo-Landi bir şey için (artık neyse) gülme krizine giriyor, bu kaydediliyor, kikirdeme bitince peşinden 'Cookie Thumper!' geliyor. 


Pitbull olmuş gidiyorsun......

Ya kapat, ya sesi kökle 

Die Antwoord Güney Afrika dilinde "cevap" demek. Aslında her şarkı, klasik bir rap kafasında ilerliyor ve birine diss atıyor. Ama grubun tek derdi "diss yapayım genç kalayım" değil. Bu da onların stilini benzerlerinden ayıran önemli bir anahtar. Grubun icra ettiği rap rave, müthiş enerjik bir damar olarak belirmekte. Donker Mag'de bu iş bozulmamış. Aksine, Die Antwoord geçen albümün başarısı üzerine bir taş daha koymuş ve yer yer punk kafasına doğru kayan bir vokal silsilesiyle şansını zorlamak istemiş. Yani, Donker Mag'i dinlerken dayanamayıp kapatmanız veya sesi biraz daha köklemenizi istemişler sanki. "Bizi beğenmeyen dinlemesin kardeşim" konulu bu atak, müzikte garanticilik meselesini silip atıyor. İyi müzik cesaret ister. (DJ Hi-Tek'in de bu konudaki emeklerini es geçmiim tabii.) Die Antwoord hastalıklı görüntüleri, insanı huzursuz eden sesleri bol bol kulllanmayı çok seviyor. Mümkünse diken üzerinde durmanız için de eline bir çalı parçası alıyor ve korkularınızı yerinden oynatıyor.


abi kusura bakma bir hatamız olursa!!!

Pitbull ortalığı kan gölüne buladı
"Pitbull Terrier" de albümün mihenk taşlarından biri. Yo-Landi'nin klipteki Joker referansı "ama şekerim, neden ciddiyiz ki?" diyerek sağa sola sataşan Pitbull'unu yola getirmesi enfes kareler. (Klip biraz sert, izlemediyseniz baştan uyariim.) "Strunk" tam bir Die Antwoord üsulü aşk şarkısı. "Aşk sizi s.kip atar" demesinden belli değil mi? Hastasıyım. Bazen düşünüyorum da, neden Tim Burton filmlerinde Yo-Landi'nin sesi olmasın ki? "Rat Trap 666"yı dinleyince siz de benim gibi düşünüp, çeşitli Burton filmlerini aklınızdan geçireceksiniz eminim. 

Kısacası, Donker Mag bana kalırsa 2008'de kurulmuş olan grubun en iyi işi. Hatta abartıyorum, bir önceki albüm Ten$ion'un da üstünde bir söz yazarlığı ve sound söz konusu. Varlarını yoklarını bu işe adamışlar. Çıta yükseldikçe yükselmiş, şanslıyız... 


Tumblr: Kaan Demirçelik

Spotify: Die Antwoord